İşitme Engelleri
İşitme kaybı, çocuğun seslere tepki vermemesi ve konuşmada gerilik ile belirti veren duyusal bir bozukluktur. Yapılan odyometrik değerlendirmeler sonucunda işitme kaybının derecesi ve şiddeti ölçülür ve çocuk odyometrik ölçümlere göre cihazlandırılır.
Cihazlandırma sonrasında doğal, sözel, işitsel yaklaşıma göre özel eğitim desteği önem kazanmaktadır. Eğitimde amacımız, sözel iletişim becerilerini, çocuğun işitme performansı ölçüsünde en üst seviyede geliştirmektir.
İşitme kaybının etkilerinin tanımlandığı birçok alan olmasına rağmen; en önemlileri, konuşma ve dil gelişimi, iletişim ve öğrenmedir. Aynı zamanda; zihinsel, motor, ve sosyal gelişim alanları üzerine olan etkileri çoğu zaman göz ardı edilmekte ya da yeterince anlaşılamamaktadır. Erken yaştaki işitme kayıpları çocuğun gelişiminde daha ciddi etkilere sahiptir. Bu etkileri azaltmak için tıbbi, iletişim, eğitim, psikolojik ve sosyal alanlarda uzman kişilere en erken dönemde başvurulmalıdır.
İşitme kaybının çocuk üzerinde 4 temel etkisi vardır. Bunlar;
- Alıcı ve ifade edici dil gelişiminin ertelenmesi
- Dil gelişiminin zarar görmesi öğrenme problemlerine sebep olabilir ve akademik başarıyı azaltabilir.
- İşitme kayıplı çocukların yaşadığı iletişim zorluğu sosyal hayattan soyutlanmaya ve benlik kavramında yıpranmalara yol açabilir. Akranlarıyla iletişim kuramamak birçok psikolojik problemi (özgüven eksikliği, içe kapanma vb) de ardından getirebilir.
- İşitme kaybı bireylerin meslek seçimlerini de etkileyebilir.
Aile Eğitimi Süreci Nasıl Olmalıdır?
Kurumumuzda verilen eğitim programlarının temel öğesi ailedir. Aile katılımına verilen önem işitme engelli bebek ve çocuklar için hazırlanan eğitim programlarının temelini oluşturur. Bizler işitme engelli çocuklara uygun eğitim vermenin en iyi yolunu onları iyi tanıyanların katılımını sağlamak olduğu gerçeğinden hareketle aileyi verdiğimiz eğitimin bir parçası yapmaktayız.
En iyi öğrenme ortamının doğal çevre ve ev ortamı olduğu unutulmamalıdır. İşitme engelli çocuğun eğitiminde de en etkin ortam sürekli içinde bulunduğu, kendini güvende hissettiği, sıcacık aile ortamıdır. Anne ve babalar çocuklarıyla gün içerisinde konuşma ortamı sağlayabilmektedirler.
Bu sebeple, ailenin eğitime aktif olarak katılımını sağlamak vazgeçilmez unsurlarımızdan biridir.
Çocuklar ile evde iletişim kurarken nelere dikkat etmeli, ne tür oyunlar oynanmalı, dil gelişimini arttırmak için neler yapılmalı, davranış problemleri ile (varsa) nasıl ba edilmeli… Bu ve buna benzer sorunları çözebilmek için aile merkezli bir eğitim programı vermekteyiz.
Uyguladığımız işitsel – sözel terapi programında eğitimcileriz evde çalışılacak belli konular belirler ve aileye bu konuları nasıl öğretmeleri gerektiğini anlatırlar. Bu konular dinleme, konuşma, dil, iletişim ve bilişsel gelişim gibi alaları kapsar.
Aile bir hafta süresince belirlenen konuları günlük yaşamın içinde doğal bir dil kullanarak gün boyunca uygular. Anne – babalar çocukların gelişiminde anahtar kişilerdir